"Güneş panelli tarlalar" (Agrivoltaik) yılı: Hem elektrik hem ürün hasadı
Aynı tarladan hem elektrik hem ürün hasadı sağlayan agrivoltaik sistemler, 2025'te su tasarrufu ve çifte kazançla rüştünü ispatladı. İşte tarımda enerji maliyetini sıfırlayan yeni modelin yıl sonu bilançosu.
2025 yılı, tarım ve enerji üretimini aynı arazide buluşturan "agrivoltaik" sistemlerin Türkiye'deki yükselişine tanıklık etti. Deneme süreçleri başarıyla tamamlanan bu hibrit tarlalar, çiftçilere çifte kazanç kapısı aralarken, özellikle gölgeleme etkisiyle su tasarrufunda şaşırtıcı sonuçlar elde edildi.
Küresel ısınma ve enerji maliyetlerindeki artış, tarım sektörünü yenilikçi çözümler aramaya itiyor. Bu çözümlerin başında gelen "agrivoltaik" ya da "güneş panelli tarlalar", 2025 yılında Türkiye'nin farklı iklim bölgelerinde uygulanan pilot projelerle kendisini kanıtladı. Bu sistemler, tarım arazilerinin üzerine kurulan özel tasarımlı güneş panelleri sayesinde hem elektrik enerjisi üretimine olanak tanıyor hem de panellerin altında tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesine imkan sağlıyor.
Çift yönlü kazanç: enerji ve tarım
Geleneksel tarım arazilerinin sadece tarımsal üretim için kullanılması anlayışı, agrivoltaik sistemlerle değişime uğruyor. Çiftçiler, aynı arazi üzerinden iki farklı gelir kapısı elde ediyor:
- Elektrik üretimi: Güneş panelleri sayesinde kendi elektriklerini üretip kullanabiliyor, hatta fazlasını ulusal şebekeye satabiliyorlar. Bu durum, özellikle yüksek enerji maliyeti olan sulamalı tarımda çiftçiye büyük bir avantaj sağlıyor.
- Tarımsal üretim: Panellerin altındaki kontrollü mikro iklim koşulları, bazı ürünlerin daha verimli büyümesine olanak tanıyor. Özellikle yarı gölge seven veya yüksek sıcaklıktan olumsuz etkilenen ürünlerde (marul, ıspanak, bazı meyve fideleri vb.) verim artışı gözlemlendi.
Su tasarrufunda devrim
2025 yılı verileri, agrivoltaik sistemlerin en önemli faydalarından birini daha ortaya koydu: su tasarrufu. Panellerin oluşturduğu kısmi gölge, topraktaki nemin buharlaşmasını önemli ölçüde yavaşlatıyor. Yapılan ölçümlerde, agrivoltaik tarlalarda %15 ila %30 arasında daha az sulama ihtiyacı olduğu belirlendi. Kuraklık riski altındaki bölgeler için bu oran, sürdürülebilir tarım adına kritik bir gelişme olarak kabul ediliyor.
Gelecek beklentileri
Başlangıç maliyetlerinin yüksek olmasına rağmen, agrivoltaik sistemlerin uzun vadede hem enerji hem de tarım üretimine sunduğu katma değer göz önüne alındığında, 2026 ve sonrasında bu tür yatırımların hızla artması bekleniyor. Devlet destekleri ve teşviklerin de devreye girmesiyle "güneş panelli tarlalar", Türkiye'nin tarımsal enerji bağımsızlığına önemli katkılar sağlayabilir.
Agrivoltaik sistemler, sadece ekonomik değil, çevresel sürdürülebilirlik açısından da çığır açan bir model. Aynı arazide hem gıda hem de temiz enerji üretimi, geleceğin tarım vizyonunu şekillendiriyor.







0 Yorum