06.04.2023

Güneye Tarım OSB geliyor

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, ilimize yaptığı ziyarette Geyve ve Pamukova bölgelerine Sera OSB kurulması için çalışmalara başlanıldığını duyurdu

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, dün bir dizi ziyaret için ilimize geldi. İlk olarak Valiliği ziyaret eden Bakan Kirişçi, Vali vekili Ersin Emiroğlu’ndan Sakarya’nın durumuyla ilgili bilgi aldı. Tarım Bakanı daha sonra Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde tarım sektörünün önde gelenleriyle bir araya geldi. Burada yapılan ve gerçekleşecek hedeflerinden söz eden Bakan Kirişçi, çiftçinin ve köylünü mağdur olmaması için gerekli çalışmaların yapıldığını söyledi. Kirişçi, "Benim göreve geldiğim günden bugüne 13 ay geride kaldı. Tabii ki öyle bir dönemde göreve geldik ki pandemi bittiği için hepimiz şöyle bir rahat nefes almıştık. İşler herhalde dünya genelinde düzelecek biz de kendi ülkemiz olarak işimize gücümüze bakacağız derken hemen sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. 24 Şubat 2022 şimdi bu sadece iki ülkenin birbirleriyle olan çatışması olmaktan çıktı. Bir global kavgaya, global bir çatışmaya dönüş ve böyle bir çatışmanın sonucunda hatırlayalım. Örneğin buğdayın tonu 445 dolara yükseldi. Bir ton buğday 445 dolara yükseldi. Yine doğal gaz fiyatları 'Ya acaba 4 bin doları görür mü?' denilirken ona yakın rakamları da doğal gazda gördük. Enerji krizi, gıda krizi, her şey böyle üst üste geldi. Dünya 'Ya ne oluyoruz?' demeye başladı.

Su fakiri ülke

Bakan Kirişçi, "Yağışımız olsun ama düzenli yağış olsun. Fakat küresel Isınma, iklim değişikliği. Bunları birer realite olarak bize öğretmeli değerli kardeşlerim. Buradan şunu söylemeye çalışıyorum. Evet sizin 790 milimetre Sakarya olarak siz Türkiye'nin en şanslı illerinden birisiniz. Sizin suyla probleminiz minimum düzeyde. Bir Konya'yı düşünün 250 milimetre uzun yıllar ortalama aldığı yağış miktarı değerli kardeşlerim. Yani sizin yağışın üçte biriniz dolayısıyla bizim bir su zengini ülke olmadığınız, su fakiri bugün için olmasak bile su zengini olmadığımızı, bunu da kabul edeceğiz. Bir başka yönü itibariyle yine Türkiye'de suyu sadece biz kendimiz tutumlu olarak kullanmayacağız, tarım sektörü olarak. Ama aynı zamanda sanayi sektörünün de içme ve kullanma sularında da mutlaka özenli gerekiyor. Yine tarım sektöründe suyun ne kadar önemli hale geldiğini anlatmak için birkaç rakam vermek istiyorum. Bir kilo kırmızı et için 15 buçuk ton su gerekiyor. Bir kilogram peynir için 5 ton su gerekiyor. Yine bizim burada bir kilogram buğday için 1,3 ton su gerekiyor. Yani düşünün şimdi biz bu büyükbaş, küçükbaş, kanatlı vesaire diyeceğiz. Bunlardan da en az su tüketen hangisi ona bakacağız? Yine bitkisel üretimde suyu en az hangi ürünle maksimum verimi alabilirim? Suyu en optimum hangi üründe değerlendirebilirimin hesabını yapmak zorundayız. Bunları yapmadan olmaz. Artık böyle bir dünya var ve böyle bir Türkiye var" şeklinde konuştu.

Planlı üretim dönemi

Bakan Kirişçi, "Bu ülke her şeyi ithal ediyor diyenlere, onları itham etmek için söylüyorum. Bu ülke üretiyor. 85 milyonu, 4 buçuk milyon düzensiz göçmeni, 50 milyonun üzerinde turisti, 185 milyon bizim ülkemizi de bir hap olarak kullanıp başka ülkelere erişen turistleri uçak yolcularını, artı 30 milyar dolarlık ihracat çerçevesinde de başka ülkelerdeki insanları doyuran bir tarım sektörü var. Bu ülkenin üreticisi üretiyor. Efendim peki ithalat da yapıyoruz. Doğru o da var ama önemli olan ithalatla ihracat arasında net ihracatçı mısınız? Net ithalatçı mısınız? Biz net ihracatçı konumundayız. Ve şu geride kalan 20 yıllık sürede 96 milyar dolarlık ihracat fazlamız var. Dolayısıyla bunları da bilerek bizim bazı adımları atmamız gerekiyor. Evet, Türkiye'de bu nüfus artışından dolayı 2002 yılında kişi başına düşen arazi varlığı dört dekar. Şimdi 2022 sonu itibariyle bu 2,8 dekar artık planlı üretimi hayat geçireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanma çabası içerisinde olacağız. Suyumuzu dikkate alacağız. Toprağımızın verimliliğine bakacağız. Oradaki iklimsel değerleri esas alacağız. Sanayisi var mı? Yok mu? Bunu mutlaka gözeteceğiz. Ama daha önemlisi bizim olmazsa olmazınız stratejik ürünlerimize öncelik vereceğiz. Nedir stratejik ürün? Koridorun adı niye Tahıl Koridoru? Niye başka bir koridor değil? Ona başka bir isim takılmadı da Tahıl Koridoru denildi. Çünkü tahıl, insan ve hayvan beslenmesi için vazgeçilmez olan stratejik bir üründür. Yine yağlı tohumlar. Ayçiçeğidir, efendim soyadır, kanoladır, pamuktur. Bunlar da yağlıdır. Yağlı bitkilerdir. Bunlar da vazgeçilmezdir. Şeker pancarı. Bizim için vazgeçilmezdir. Et, süt, yumurta. Bitkisel üretimin Hayvansal üretim tarafında da et, süt, yumurta. Kırmızı et, beyaz et. Su ürünleri. Öbür tarafta efendim yumurtaya ait olan. Bunların hepsini de biz stratejik ürün olarak görmek zorundayız. Sütü yeteri kadar üretmek ve yeteri kadar ürettiklerimizden de süt ürünlerini üretmek durumundayız. İşte bu planlı tarım bir devrim niteliğinde. Türkiye Yüzyılı 2023’le başlayan Türkiye Yüzyılı'nda Tarım ve Orman camiası adına bir devrimdir ve bu ülkenin Allah'ın izniyle yeni bir lige çıkmasını sağlayacağız. Bu dünyadaki süper liglerin de üstünde bir lig. Onu da söyleyeyim. Bazı kısımları itibariyle dünyada olmayan düzenlemeler bile şu anda bu mevzuat içerisinde var" ifadelerini kullandı.

3 milyon çiftçi var

Bakan Kirişçi, "Türkiye'de 3 milyon çiftçi var, 40 milyon hissedar var. Üç milyon çiftçi gözüküyor. Kırk milyon hissedar var. Altı yüz seksen altı bin hektar alanda bu alanlar atıl durumda. Bu alanların üretim için kullanılacağını ve bu üretimden de elde edilecek gelirleri gerçekten ülkenin üretim miktarında ülkenin ihracatında, çiftçinin refahında ülkenin tarımsal gayrisafi hasılasında önemli artışlar sağlayacak. Bir sefer tasarrufu, israfı, bunları gerçekleştirmiş israfı önlemiş, tasarrufu da yerinde ve tasarrufu tarım topraklarımızı aktif kullanarak yapmış olacağız" dedi.