Türk çiftçiler 180 ülkeye ulaştı

Yerli tarım teknolojileri, genç girişimciler ve devlet teşvikleriyle güç kazanan Türk tarım sektörü, artık sadece klasik pazarlara değil, Kolombiya’dan Ruanda’ya kadar uzanan sıra dışı ülkelere de ihracat yapıyor. Hedef, daha yüksek katma değer ve küresel markalaşma.

Türk tarım ürünleri, son yıllarda hem devlet teşvikleri hem de teknolojik yatırımlarla güç kazanarak ihracatta yeni bir ivme yakaladı. Artık yalnızca Avrupa ülkelerine değil, dünyanın en sıra dışı köşelerine de Türk zeytini, kuru meyvesi, bakliyatı ve süt ürünleri ulaşmaya başladı. Tarımda dijitalleşme, genç girişimcilerin sektöre adım atması ve ihracat odaklı üretim modeli sayesinde Türkiye, küresel tarım pazarında adını daha güçlü duyuruyor. Türk çiftçilerin ihracat yaparak ulaştığı ülke sayısı 180'i aştı.

TARIMI DÖNÜŞTÜRÜYOR

Üniversiteli gençlerin tarım teknolojilerine olan ilgisi artarken, birçok girişim hem üretim hem de pazarlama süreçlerinde fark yaratıyor. Özellikle dronla ilaçlama, sensörlü sulama, yapay zekâ destekli hasat analizleri gibi teknolojiler, hem verimi artırıyor hem de ürünlerin kalite standardını yükseltiyor. Girişimciler aynı zamanda dijital ihracat platformları üzerinden Türk ürünlerini doğrudan yurtdışındaki alıcılara ulaştırıyor.

TEŞVİKLERLE GELEN ATILIM

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın sağladığı ihracat destekleri, fuar katılım teşvikleri, coğrafi işaretleme projeleri ve yeşil üretime yönelik hibeler, üreticilerin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırıyor. Ayrıca, kırsal kalkınma projeleri sayesinde üreticiler hem ekipmanlarını yeniliyor hem de markalaşmaya yönelik adımlar atıyor.

TEKNOLOJİ OLMADAN OLMAZ

Bu başarının ardında yalnızca tarımsal üretim değil, aynı zamanda teknoloji desteği de var. Yerli tarım teknolojisi start-up'ları, üreticiye hem sahada hem de dijitalde destek veriyor. E-ticaret yazılımları, tarımsal barkod sistemleri ve blockchain tabanlı ürün takibi gibi uygulamalar sayesinde, Türk tarım ürünlerinin güvenilirliği ve izlenebilirliği artıyor.

YÜKSEK KATMA DEĞERLİ GELECEK

Tarımda artık yalnızca tonaj değil, katma değerli ürün ön planda. Kurutulmuş, işlenmiş, ambalajlanmış ve coğrafi işaretli ürünler daha yüksek fiyatlarla dünya sofralarına giriyor. Türkiye, bu dönüşümle birlikte sadece üretici değil, artık markalaşmış bir tarım ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor.

İHRACATTA SIRA DIŞI PAZARLAR

Geleneksel pazarlar dışında, son dönemde Türk tarım ürünlerinin ulaştığı bazı ülkeler şaşırtıcı düzeyde. İşte son bir yılda ihracat yapılan ve potansiyel büyüme gösteren beş sıra dışı pazar:

1. KOLOMBİYA: Türk fındığı ve nar ekşisi ürünleri, Latin Amerika mutfağına alternatif bir tat olarak sunuluyor. İstanbul menşeli bir girişim, Kolombiya'da doğal gıda zincirlerine doğrudan satış yapıyor.

2. MOĞOLİSTAN: Kuru kayısı ve mercimek, Moğol diyetine entegre edilmeye başladı. Türk ürünleri, sağlıklı yaşam trendiyle raflara girdi.

3. RUANDA: Zeytinyağı ve sabunluk zeytin ürünleri, lüks segmentte satılıyor. Afrika'nın yükselen şehirli orta sınıfına hitap ediyor.

4. FİLİPİNLER: Antep fıstığı ve Türk lokumu gibi niş ürünler, hediyelik eşya dükkânları ve lüks market zincirlerinde yer buldu.

5. KAZAKİSTAN'IN KIRSAL BÖLGELERİ: Türkiye'den gelen yüksek proteinli bakliyat ve un ürünleri, okul yemek programlarında kullanılmaya başlandı.

İHRACATÇI OLMAK İSTEYEN TARIM GİRİŞİMCİLERİNE BAŞARI GETİREN 5 FORMÜL

Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatı 2024'te 36.2 milyar dolarla rekor kırarken, bu alana adım atmak isteyen girişimcilerin de sayısı artıyor. Küresel pazarlara açılmak sadece iyi bir ürünle değil, doğru stratejilerle mümkün. İşte ihracat başarısı yakalamak isteyen girişimcilere özel 5 altın formül:

1. ÜRÜNÜNÜZÜ KATMA DEĞERLİ HALE GETİRİN

Sadece ham ürünle dış pazara çıkmak artık yeterli değil. Ürününüzü kurutun, dilimleyin, işleyin, ambalajlayın. Coğrafi işaret alın, hikâyesini anlatın. Unutmayın; aynı ürünün ambalajlı ve markalı hali bazen 5 kat daha fazla gelir getiriyor.

2. TEKNOLOJİYİ İŞİNİZİN MERKEZİNE KOYUN

Dronla ilaçlama yapan bir çiftçi değil, bunu veriyle yöneten bir üretici olun. Hasat zamanını uydudan takip eden, toprağın nemini telefondan görebilen üreticiler dünya pazarlarına daha hızlı ve sağlıklı ürün sunuyor.

3. DİJİTAL PAZARLARA AÇILIN, ALICIYI AYAĞINIZA GETİRİN

E-ihracat artık klasik ihracat kadar güçlü. Alibaba, Amazon, Faire, Turkishexporter gibi platformlara özel sayfa açmak, ürününüze vitrin kazandırır. Yerel fuarlarda harcanan parayla dijitalde küresel görünürlük yakalayabilirsiniz.

4. DESTEKLERDEN YARARLANIN, TEK BAŞINIZA KALMAYIN

Ticaret Bakanlığı'nın yurtdışı pazar araştırma desteğinden, KOSGEB'in yurtdışı fuar teşvikine kadar pek çok kaynak var. Bunları takip edin, danışmanlık alın. Tarım İhracatçı Birlikleri ve TİM gibi kurumlarla dirsek teması kurun.

5. SIRA DIŞI PAZARLARI ARAŞTIRIN, TREND OKUYUN

Herkes Almanya'ya, Fransa'ya satmaya çalışıyor. Oysa Moğolistan'da Türk mercimeğine, Kolombiya'da nar ekşisine, Ruanda'da zeytinyağına ciddi talep var. Kültürleri inceleyin, alışkanlıkları okuyun. Fark yaratmak için önce farklı düşünün.