Dikey tarım yaygınlaşıyor: Şehirlerde üretim modeli değişiyor

Dikey tarım sistemleri, sınırlı alanlarda yüksek verim, düşük su kullanımı ve mevsimden bağımsız üretim imkânı sunarak şehir tarımını dönüştürüyor.

Dikey tarım yaygınlaşıyor: Şehirlerde üretim modeli değişiyor
Yazar: TarımTR Editör Ekibi
Yayınlama: 29 Aralık 2025 - 10:45

Artan nüfus, azalan tarım arazileri ve iklim değişikliği, tarımda yeni üretim modellerini gündeme taşıyor. Son yıllarda öne çıkan dikey tarım uygulamaları, özellikle şehir merkezlerinde sürdürülebilir üretim için alternatif bir yol sunuyor.

Tarımda klasik üretim yöntemleri, küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve tarım arazilerinin daralması nedeniyle yeniden sorgulanıyor. Bu süreçte öne çıkan dikey tarım, kontrollü ortamda, çok katlı sistemler aracılığıyla üretim yapılmasına imkân tanıyan yenilikçi bir model olarak dikkat çekiyor. Özellikle şehir merkezlerine yakın alanlarda uygulanabilen bu yöntem, gıda tedarik zincirinde önemli bir dönüşümün habercisi olarak değerlendiriliyor.

Dikey tarım sistemlerinde üretim; kapalı alanlarda, yapay aydınlatma, iklim kontrolü ve otomasyon destekli sulama yöntemleriyle gerçekleştiriliyor. Topraksız tarım tekniklerinin yaygın olarak kullanıldığı bu modelde, bitkilerin ihtiyaç duyduğu su ve besin maddeleri doğrudan kök bölgesine veriliyor. Bu sayede geleneksel tarıma kıyasla su tüketiminde yüzde 70–90’a varan tasarruf sağlanabildiği belirtiliyor.

Uzmanlara göre dikey tarımın en önemli avantajlarından biri, mevsim bağımsız üretim imkânı sunması. Yıl boyunca aynı kalite ve miktarda ürün elde edilebilmesi, özellikle taze sebze ve yeşilliklerde arz sürekliliğini destekliyor. Marul, roka, fesleğen ve benzeri yapraklı ürünler, dikey tarım sistemlerinde en yaygın yetiştirilen bitkiler arasında yer alıyor.

Şehirlerde yaygınlaşan dikey tarım tesisleri, lojistik maliyetlerin düşürülmesine de katkı sağlıyor. Üretimin tüketim noktalarına yakın yapılması, taşıma süresini kısaltırken ürün kayıplarını azaltıyor. Bu durumun, hem üretici hem de tüketici açısından fiyat istikrarına olumlu yansıdığı ifade ediliyor.

Ancak dikey tarımın yaygınlaşmasının önünde bazı zorluklar da bulunuyor. Özellikle ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması ve enerji ihtiyacı, sistemin daha geniş ölçekte uygulanmasını sınırlayan faktörler arasında gösteriliyor. Aydınlatma ve iklimlendirme için kullanılan enerjinin maliyeti, işletme giderlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre çözümler, dikey tarımın geleceği açısından kritik görülüyor.

Türkiye’de dikey tarım uygulamalarına olan ilgi son yıllarda artış gösteriyor. Büyük şehirlerde kurulan pilot tesisler ve girişimci yatırımları, bu alandaki potansiyeli ortaya koyuyor. Uzmanlar, dikey tarımın geleneksel tarımın yerini almayacağını, ancak tamamlayıcı bir üretim modeli olarak gıda güvenliğine katkı sunacağını vurguluyor.

Önümüzdeki dönemde dikey tarımın; şehir tarımı, afetlere karşı gıda arz güvenliği ve iklim dirençli üretim modelleri açısından daha fazla gündeme gelmesi bekleniyor. Teknoloji maliyetlerinin düşmesi ve enerji verimliliğinin artmasıyla birlikte, bu üretim modelinin daha geniş alanlara yayılabileceği değerlendiriliyor.

İş BAnkası Traktör Kredisi

0 Yorum